top of page

Hipokondriyazis – Hastalık Hastalığı - Hastalık Anksiyetesi (Kaygısı)

  • Şebnem Kartal
  • 7 Nis 2024
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 2 Haz 2024

Eskiden hipokondriyazis olarak adlandırılan, halk arasında ise hastalık hastalığı olarak anılan bu sorun artık hastalık anksiyetesi olarak adlandırılmaktadır. İnsanların, sürekli ciddi bir fiziksel sorunları, önemli bir hastalıkları olduğunu düşünmeleri durumuna denir. Hastalık anksiyetesi olan kişiler sürekli tıbbi testler yaptırır, devamlı doktora giderler. Önemli bir sorunları olmadığını öğrendiklerinde de tatmin olmaz, başka doktorların kapısını çalarlar. Doktorların kendilerini anlamadığını, bir şeyleri gözden kaçırdığını, test sonuçlarının karıştığını ve yanlış olduğunu düşünürler.


Hastalık anksiyetesi olan kişiler beden duyularını yanlış değerlendirir, abartır ve bunları sürekli bir hastalık habercisi olarak yorumlarlar. Vücutlarındaki küçük değişimleri abartırlar. Örneğin her an herkeste görülebilecek geçici ve hafif bir karın ağrısı, baş dönmesi, hızlı kalp atışı hemen çok ağır bir hastalığın habercisi olarak görülür.


Bu kişilerde hastalıklarla ilgili bilgi edinme alışkanlığı da çoktur. Sürekli kendilerinde var olduğuna inandıkları hastalıklarla ilgili okuma, bilgilenme ihtiyacı içindedirler. Riskli durumlardan kaçınma davranışları vardır. Hastalık kapabilecekleri ortamlardan, kalabalıklardan sürekli uzak dururlar.


Hastalık anksiyetesi olanlarda bir kısır döngü oluşur. Olumsuz düşünceler, olumsuz hislere, bu hisler, semptomlara yani çeşitli belirtilere, bunlar olumsuz kaygılı davranışlara ve davranışlar da tekrar olumsuz düşüncelere dönüşür. En sonunda hasta olduğuna dair negatif inançlar ortaya çıkar.


Örneğin, tempolu bir yürüyüş yapıyorsunuz veya rampa çıkıyorsunuz kalp atım hızınız artıyor, bu da anksiyeteye yol açıyor, kaygılı hissediyorsunuz, yeni belirtiler oluşuyor, rahat nefes alamadığınızı fark ediyorsunuz, bu da kan basıncınızı yükseltiyor ve tekrar kalp atım hızınız yükseliyor. Gördüğünüz gibi bir kısır döngü oluşuyor ve sonunda kalp krizi geçireceğinize inanmaya başlıyorsunuz.


Çevredeki inanların bu hastalığı komik bulması ve bu kişilerle alay etmesi hastalığı azaltmaz ve çok yaralayıcıdır. Böyle bir sorunu olan tanıdıklarınız varsa onlara karşı anlayışlı olun lütfen.

Olumsuz düşüncelerin yerini olumlu düşüncelerle değiştirerek bu hastalıkla mücadele etmek mümkündür. Örneğin, içinizden kalbim biraz hızlı atıyor ama bunun sebebi hastalık değil, sadece merdiven çıktığım için böyle düşünüyorum, diyebilirsiniz. Ya da gencim bir hastalık gelişmesi olasılığı zaten düşüktü ama ben yine de önlemimi aldım, doktora gittim, o da kan testlerimi yaptırdı gerekli takviyeleri verdi. Artık sağlığım için endişelenmeme gerek yok, diye düşünebilirsiniz. Kendinizi olumlu düşünmek konusunda biraz zorlamalısınız, inanmasanız bile ısrarla sağlığınızla ilgili olumlu düşünmeye çalışın. Zamanla duygularınız, düşüncelerinizle birlikte hareket etmeye başlayacaktır ve sonunda hasta olduğunuza dair inancınız ve o doğrultuda davranışlarınız da değişecektir.


Ayrıca, her ruhsal sorunda olduğu gibi olumlamalardan, meditasyon ve nefes egzersizleri de size yardımcı olabilir.


Referanslar;

Psikolog Dr. Rami Nader

Psikolog Dr. Tracey Marks

 

Sevgiyle ve sağlıkla kalın,


Şebnem Kartal

Uzman Psikolog – Yazar

 
 
 

Comments


DSC_0374.jpg

Hakkımda

1991 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Psikoloji Bölümünden mezun oldum. 1995 yılında, yine ODTÜ’de yüksek lisans programını tamamlayarak psikolojide uzmanlık derecesi aldım. Lisans eğitimimi “şeref”, yüksek lisans eğitimimi “yüksek şeref” derecesiyle tamamladım.

E-mail listeme kaydolun

bottom of page